Karabayır Mahallesinin Tarihi ve Turistik Yerleri
Mahallenin adının mevkinin kara ve bayır olmasından dolayı bu adı aldığı tahmin edilmektedir.Mahallenin ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu bilinmemektedir. Ancak anlatılan hikayelene göre 150 yıl önce mahallenin olduğu yere 3 göcebenin gelip yerleştiği söylenmektedir.
Mahallenin 2 merkezinin arasında bulunan Höyük denilen tepeler eskiden yaşamış insanlardan kalma harabe ve kesme taşlar bulunmaktaydı.Ancak bunlar zaman içinde tarihi eser kaçakcılarının ve hava şartlarından dolayı bozulmuş ve yok olmuştur.
KARABAYIR KÖYÜ TARİHİ
Muhterem karilerim; Köyümüzün tarihi hakkında ciddi hiç bir bilgiye sahip değiliz. Ancak çeşitli kaynaklardan elde edilen ve doğruluğu ispatlanmış bilgi kırıntılarını bu sayfadan sizlerle paylaşmak istedim. Niyetimiz elde ettiğimiz her türlü bilgiyi bu sayfada toplayarak sağlıklı bir sonuca ulaşmaktır. Şayet bu bilgiler şimdi kayıt altına alınmazsa on yıl sonra bu bilgileri de bulamayabiliriz. Bu hususta sizlerin değerli katkılarına ihtiyacımız vardır. Unutulmamalıdır ki bu köy yalnızca bu fakire tapulu değildir. Bu duygular ışığında asıl konumuza geçmek isterim.
Türkler 629 yılında Müslüman olmuşlardır
1071 yılında Anadolu kapıları Türklere açılır.
Orta Asya’ bize en yakın kültür ve yaşam şekli Türkmenistan’dır. Kanaatimce bizim Türk boylarının geldiği yer Türkmenistan’dır. Göç yollarına gelince Türkmenistan, İran, Musul, Kerkük, Adana Osmaniye, Ermenek, Taşkent Yaylaları’dır.
1100 tarihinde, Yani Malazgirt Meydan Muharebesi’nden 30 yıl sonra Süleyman Halefe tarafından Sınandı (Hocaköy) kurulmuştur.
Köyümüz arazisinin tamamı Hocaköy nüfuz bölgesi altındadır.
Hoca köy nüfuz bölgesi Avdan tekkesi, Çad Değirmeni, Söğüt Köprüsü, Dolhanlar Deresi, Kapuz Gediği, Haydar dağı, Tosun Taşı , Sülek Yaylası’na uzanan geniş bir arazi parçasıdır.
Hocaköy’de bulunan üç beyleri beylikler döneminde sürekli olarak Alanya’da ki Fele Beyliği’ni, az da olsa Beyşehir’de bulunan Eşref Oğulları Beyliği’nin tarafını tutmuş asla Karaman oğulları Beyliği’nin nüfuzu altına geçmemiştir. Sürekli Karaman Oğulları Beyliği ile savaş etmişlerdir.
Karaman Oğulları Göksu ırmağının doğu tarafını zaptetmiş ancak batı tarafına geçememişlerdir. Bozkır’a 10 km kala türbeler denilen mevkide Karaman Oğulları ile Fele Beyliği arasında bir savaş meydana gelmiş ve her iki tarafın askerleri ayrı ayrı mezarlığa gömülmüşlerdir. O nun için buranın adı türbeler adı ile anılmaktadır. Hoca köyde bulunan uç beylerinin Karaman oğulları karşında güçlü olabilmeleri için asker ve mali güce ihtiyacı vardır. Yazın Toros yaylalarında kışında sahile göçen Yörük aşiretleri bu bölgeye yerleştirerek güç kuvvet temin etmek istemektedir. Muhtemel ki Yörük aşiretleri hocaköyde bulunan şeyhin yakın yardımıma mazhar olmuşlar ki kendi mezarlarının yanına mezar yeri göstermişler kendilerine bu aşiretleri dost edinmişlerdir. Şeyhlere en yakın mezarlar Gedikli sülalesine ait mezarlardır. Bundan şunu anlamak da mümkündür şeyh Yunuslu’ya ilk gelenleri ve özelikle Gedikli büyüklerini kendine dost edinmiştir.
1530 yılında basılan bir haritada Karabayır diye bir köy yer almamaktadır. Tahminen ve büyüklerimizden intikal eden rivayetlere göre köyümüz 1650-1700 yılları arasında, her iki mahallede bir birine yakın zamanda ve 2-üçer çadır halinde kurulmuştur. Kalabalık bir aşiret gelmemiştir. Çünkü arazinin küçüklüğü köylerin iç içe geçmişliği buna izin vermemektedir. İlk gelenlerin uğraşı alanı tamamen küçükbaş hayvancılık tır. Sürü içinde koyun olmakla beraber kıl davar ağırlıklıdır. Büyükbaş hayvan az da olsa beslenmekte olup, ayrıca deve, at, katır ve eşek gibi güç hayvanları da beslenmektedir. Davar sürüsü için arazi çok uygundur. Davarın içeceği su, kışın yiyeceği yaprak bolca vardır. Büyüklerimizden dinlediğimin ve yaptığım fiziki gözlemlere göre Yunuslu da ilk evler gediklinin evi Şu an köy oluğunun altındaki söğütlerin altında yapılmıştır. Musalar evi Mehmet Yüzbaşıların evi Mustafa Yavuz’un evin olduğu yer, İbicelinin evi Abdürrezzak Yavuz’ evin yerinde bir kayanın yanı başı, Halıların evi Ahmet Doğan’ın evin yeri, Kara Hüseyin Uşağı’nın evi Ramazan Evmezin evinin doğusundaki küçük dut ağacının olduğu yerdir.
İki aşiret arasında köy arazileri centilmence paylaşılmış olmasına karşın, Yayla arazisi ise tamamen ortaktır.
Yörük aşiretleri için yaylak hayati öneme haizdir. İlk yerleşilen oba bu gün Yunuslu obasının kuzey batısında bulunan davar yatağının üst kısmı, tuzlanın güney doğu kısmında yer alan halen taş yığınlarının bulunduğu tepenin bayla tarafında kalan hafif çukurca bir yerdir. Yani her iki aşiretin obası ortaktır. Zamanla aşiret çoğalmış oba dar gelmiş, muhtemelen davarı tek bir sürü ile güderken iki yarı sürü gütme ihtiyacı hasıl olmuş; Karabayır aşireti obalarını kalaycı kayasının üstü ile Tuzla arasında kalan bu gün şose yolun geçtiği mekana taşımışlardır. Bu bölge güne karşı olduğundan baharın soğuk günlerinde karın erken kalktığı bir yer olması nedeniyle yerleşim yerine uygundur. Ancak gün dönümünden sonra aşırı sıcaklar olması nedeniyle yoğurtlar bozulmaya yüz tutmaktadır. Onun için aşiret obayı şimdiki yere taşımıştır. Yunuslu aşireti ise mevcut yerde kalarak çoğaldıkça obayı şimdiki Koyağın etrafına yaymışlardır. Obalar ayrılmış olsa da Yaylak ortak olarak kardeş hane kullanıla gelmiştir. Yaylanın kullanılmasında Kumpirlik arazisinin ekimi, gevenin kazılması, çağşırın ve dikenin işlenmesinde her hangi bir ihtilaf çıkmamıştır. Yayla arazisi içinde bulunan dereler, pınarlar ve çeşmeler ortak kullanılmaktadır.
Köy yerleşkesinde ikili bir sistem vardır. Guz dağının iki pınarı her iki mahalle tarafından adeta eşit paylaştırmıştır. Bu pınarlardan Pınarbaşı suyu Karabayır a, Kılıç Dere kaynak Yunuslu’ya hayat vermektedir. Kılıç dere kaynak suyu Pınar başı kaynak suyuna nazaran biraz azdır . Ancak Kılıç Derenin hemen altında bulunan adeta onun küçük kardeşi konumunda ki Sorkun kaynak suyu ilave edilirse yine eşitlik sağlanmış olur.
Karabayır’da Pınarbaşı ortak sulama sistemi mevcuttur. Yunuslu’da ise Kılınçdere , Sorkun, Büyük Pınar olmak üzere üç adet ortak sulama sistemi mevcuttur. Sulama sistemlerinde su paylaşımı mevcut arazilere göre yapılmıştır. Kılıç Dere sulama sistemi Kovanlık Köyü eli ortaklaşa kullanılmaktadır. Bu sistemde toplam devir günü 14 gündür. Başlangıçta eşit olan ortaklık satın almalarla bu oran 9/5 şeklinde Yunuslu lehine çoğalmıştır.
Köy yerleşkesinde her iki mahallenin ayrı ayrı camileri, köy olukları, yeni yapımlarla köy su şebekeleri mevcuttur. Mezarlık asırlardan beri ortak kullanılmaktadır. Köye yapılan her iki mektep ise ortak yapılıp ortak kullanılmıştır. 1944 yılında yapılan mektep konum itibariyle çok ince bir hesap edilirse 250 mt. Yunuslu mahallesine yakındır. Bu kadar cık bir fark uzun yıllar ihtilaf konusu yapılmıştır. 1986 yılında yapılan ikinci mektep uzun süren tartışmalar sonrasında her iki cami merkez alınmak suretiyle ölçümler yapılmış, tam orta noktaya gelen Gavur Harma’ denen mevkiye M. Emin Arıcı’nın arazisi üzerine yapılmıştır. Her iki mahallenin kışlak arazileri Taşbaşı, Ak yer, Küçük Üyük, Orta Tümek üzerinden geçen bir hat üzerinden centilmence paylaşılmıştır.
1840 yılında yapılan bir sayımda köyde 82 kadın 82 erkek olmak üzere toplam 164 kişi yaşamaktadır. Kaderin tatlı bir cilvesi olsa gerektir ki her iki mahallenin nüfusları her dönem birbirine çok yakındır. Şu an da yakın olduğunu tahmin ediyorum.
Çanakkale Savaşı’nda Karabayır’ dan 3 kişi şehit olur.
Bilenen şehitler Bekir Yalçın Ayrıca Hacoköy nüfasuna kayıtlı Ümmü Tağmat’ın kocası Çanakkale de şehit düşmüştür.
İstiklal savaşına çok sayıda iştirak eden kişi vardır. Bilinen kişiler Mehmet Ekiz, Mehmet Doğan, Mehmet Şen, Osman Duman, Mustafa Çıldır. Mehmet Emin Arıcı, Bunlardan Osman Duman ve Mehmet Emin Arıcı gazilik unvanı alarak gazilik maaşı almışlardır. Osman Duman bir gözünü istiklal harbinde kaybetmiştir.
Cumhuriyetin kuruluş yıllarında yunuslu dan Mustafa Çıldır,bir kuvai milleye destekçisidir. Siyasi olarak iki partili dönemde Yunuslu CHP yi Karabayır Demokrat Parti ve Adalet Partisini desteklemişlerdir.
Köyümüzde Kore Harbi ’ne iştirak eden yoktur. Kıbrıs Savaşı’ na katılan bir kişi vardır. Mehmet Karaturp, kendisine gazilik unvanı verilmiş olup, gazi maaşı almaktadır.
Osmanlı ‘nın son dönemlerinde tahminen 1900 lü yıllarda devlet otoritisi zayıflar. Yunuslu mahallesinde bazı aileler köy bütçesini pahalı bularak Kovanlık nüfusuna kayıt olurlar. Yunuslu’nun çoğunluğu yine Karabayır nüfusuna kayıtlıdır. Ayrıca bu aileler davarlarını yunuslu ortak sürüsü içinde ve Karabayır hudutları dahilinde güderler. Mezarları da aynı mezarlıkta bulunmaktadır. Buradan şunu ifade etmek isterim. Yani bu ailelerin Kovanlıkla bağları yalnızca nüfus kayıtlarında dır. Yunuslu hiçbir zaman Kovanlıkla beraber olmamış devamlı Karabayırla beraber ola gelmiştir. Mezarlık ve yayla Nura’da ki araziler bunun en güzel ısbatı dır.
Köy içerisindeki bu ayrılık zamanla sıkıntı vermeye başlamıştır. Bundan hem kovanlık’ dahil olan aileler hem diğer aileler, hem de Karabayır da
İleri gelenler rahatsız olmuşlardır. Bu duruma çözüm aramaya başlamışlardır. 1934 tarihinde Konya Valisi Bozkır ve Köylerini ziyaret etmektedir. Vali Beyi Köye davet edilir. Pınar Başı’nda Koyun kesip yemek ikram edilir. Köyün bu sıkıntısı arz edilir. Vali Bey bir seçim yapılmasını ve seçim neticesine göre işlem yapabileceğini beyan eder. Şükrü Bayar amcası Arif Arslan’nın yerine Vekalet muhtarlık vazifesini yürütmektedir. Kasım ayının son Pazar günü Yunuslu da bir referandum yapılır. Referandumun konusu Karabayırı’mı istersiniz Kovanlığı mı istersiniz sorusuna cevap aramaktır. Çoğunluk Karabayır çıkması muhtemeldir. Ancak Köyün ileri gelenleri Karabayır çıkması için özel gayret sarfederler. Seçim neticesinde % 90 ların üzerinde Karabayır çıkar. Bu ihtilaf böylece çözülür. Burada Hacılar ve Gedikli ittifakı ve siyaseti galip gelir.
1934 yılında soyadı kanunu çıkarak herkesin bir soyadı alması sağlanır.
1943 yılında Mehmet Özçelik Bozkır’ ilk otobüsü getirir ve otobüs işletmeciği yapar.
1944 yılında muhtar İsmail Gedik öncülüğünde ilk mektep inşa edilerek 1945 yılında öğretime açılır. Ali Doğan ilk öğretmen olarak göreve başlar.
1952 yılında Ali Doğan köye ilk radyoyu getirir.
1955 yılında Yunuslu Köy oluğu inşa edilir. Su daha önce getirilmiştir.
1957 yılında Musa Kurt’un fikir vermesiyle kışlık elma fidanları dikilir.
Bu tarihten önce kışlık elma olmayıp yazlık elmalar mevcuttur.
1959 yılında Yayla’daki Kumpirlik arazisi ekilmez olur.
1960 Yılında nura oluğu Nura içinde ki kaynağından alınarak yayla yoluna getirir ve çeşmesi ve batmaları yapılır.
1961 Yılında Almanya’ya işçi gönderilir. İlk giden isim Mehmet Aksel
1961 yılının 17 Temmuz 1 günü Gülkadın adında Allahın garip bir kulu bir oğlan çocuğu dünyaya getirir adını Mustafa koyarlar.
1962 yılında Yunuslu ‘ya ücretli bir imam tutulur.
1963 yılında besicilik işleri başlar Köyden 8-10 kişi Ahmet Gedik’in öncülüğündü Antep’e besiye bakmaya gider.
1964 yılında İstanbul’a seyyar satıcı olarak çalışmaya gidilir. İlk gidenler İbrahim Koçak ve Şevki Koçak ‘tır. Osmanlı döneminde ve Cumhuriyetin ilk yıllarında Mustafa Kaya’nın İstanbul da çalıştığı ve limon sattığı rivayet edilir.
1965 yılında Yunuslu Camisine çatı yapılır.
1966 yılında Kılıç Dere havuzu ve Pınarbaşı beton kanalı yapılır.
1966 yılında köye ikinci bir öğretmen olarak Sabri Arıcı atanır.
1967 yılında Yunuslu Camisine bir lüks alınır.
1969 yılında Ahmet Arıcı’nın teşviki ve yardımlarıyla Fransa’ya işçi gönderilir. İlk olarak Arif Şen, Mehmet Duman, Ziya Arıcı, Mustafa Kılıç işçi pasaportuyla gitmişlerdir.
1970 yılında Mehmet Uysal bir Jeep alarak köyde yolcu taşımaya başlamıştır.
1970 yılında camiye bir hopörler alınır.
1971 yılında Osman Şen tarafından köye ilk olarak teyp getirilir.
1972 yılında Karabayır camisine kadrolu bir imam atanır.
1976 yılında köye elektrik getirilir.
1985 yılında Yunuslu ya kadrolu imam atanır.
1985 yılında Büyük Pınar su kaynağından su alınarak Yunuslu içme suyu şebekesi ve deposu yapılır.
1986 yılında Muhtar İsmail Gedik öncülüğünde eski mektep yıkılarak Gavur Harmanı mevkisine yeni bir mektep yapılır. Kaderin cilvesine bakınız ki ilk mektebi yapan İsmail Gedik ikinci mektebi yapan da onun torunu İsmail Gedik tir.
1996 yılında Konya’da bazı hemşehrilerimiz bir araya gelerek köyümüz adına bazı hizmetlerin yapılması için çalışma başlatırlar. Bir çok toplantı yapılır. Çeşitli kararlar alınır. Bu kararların en önemlisi her yıl yayla da köylülerimizle bir araya gelerek bir anma günü tertip edilmesidir. Bu toplantılardan bir tanesine katılanların isim listesi aşağıda verilmiştir.
2 Aralık 1996 Tarihinde
Karabayır Köyü dernek kuruluşu müteşebbis heyeti toplantısına katılanlar :
1- Mustafa Şen
2- Mehmet Doğan (Ali oğlu)
3- Mustafa Koçak
4- Zeki Doğan
5- Mustafa Aydın
6- Yakup Tağmat
7- Mehmet Kılınç
8- Abidin Kıran
9- Mustafa Evmez (Abdurrahman oğlu) Allah rahmet eylesin
10- Mustafa Doğan
11- Mehmet Doğan (Ahmet oğlu
12- Numan Oğuz
13- Ali Kaya
Bu toplantıların bereketi ve neticesi olarak köyümüze birçok hizmet yapılmasına öncülük edilmiş. Hemşehrilerimize çeşitli yardımlar yapılmıştır.
1997,1998,1999,2000,2003,2005,2007,2009,2011 yıllarında anma günü tertip edilerek köylülerimizin geniş katılımı sağlanmıştır.
1998 yılında Karabayır Köyü İlkokulu kapatılmış, öğrenciler taşımalı sistemle Üçpınar İlköğretim Okuluna taşınmaktadır. Karabayır İlkokulu 370 kişi mezun etmiştir.
1999 yılında Ahmet Kılıç Tekerlek tepesinin güneyinde bulunan Ekiz Koca’nın suyu tabir edilen kaynak suyunu Yunuslu camisine getirerek caminin sürekli bir suya kavuşmasını sağlamıştır.
2000 yılında Veysel Oğuz yardımıyla Karabayır Camisi’ne bir minare yapılır. Aynı yıl Osman Doğan öncülüğünde Yunuslu Camisini bir minare yapılır.
2000 yılında Muhtar Eyüp Oğuz öncülüğünde Pınar Başı Kaynak suyundan bir miktar su alınarak Karabayır içme suyu şebekesi ve deposu yapılmıştır.
2004 yılında Muhtar Abdurrahman Oğuz’un girişimiyle mezarlık arazisi genişlettirilir ve etrafına beton duvar çevrilir.
2010 yılında Pınarbaşı kapalı sulama projesi ve Kılıçdere kapalı sulama projesi yapılmıştır.
2011 nüfus sayımına göre köyümüzde 62 Erkek 70 kadın toplam 132 kişi
yaşamaktadır.
Burada ismi geçen atalarımızı rahmetle anarken, halen yaşayan köylülerimize sıhhat ve afiyetler dilerim. Cümle geçmişlerimizden hayır ve iyilik sahiplerinden Allah razı olsun
Karabayır Mahallesinin Tarihi ve Turistik Yerleri
Reviewed by Adsız
on
Ekim 20, 2020
Rating:

Hiç yorum yok: